Anasına bak kızını al demişler. Her kız anasına benzer doğrudur fakat bir erkek çocuğun babasına benzediği kadar benzeyemez herhalde
Yine kendi ailemden örnek vereceğim. Yoksa yukarıdaki ikiliyi kesinlikle tanımıyorum.
Büyükbabam vardı benim. kendisi 100'e varmaya 4 kala ayrıldı buralardan. (siminya'ya selam olsun)
Kendisi doğduğunda istiklal harbi için adam toplanıyormuş memleketin dört bir yanından. Bir hesap et bakalım geleceksin kendine.. Yokluk içinde okumuş, lise mezunu olmuş daha sonra da bankacı. (bankacılar ayrı bir yazı konusu bu arada) 35 seneye yakın bankacılık yapmış. Yapımız gereği ailecek deli bir taraflarımız olduğundan epey bir dolanmış memleketin içinde. (bildiğiniz sürgün) En sonunda da güzel bir kıyı şeridinde inzivaya çekilmiş. 35 sene boyuncada sefasını sürmüş kıyı şeridinin. Ben tanıdığımda konuşkan bir adam vardı. Sözlüklerden okuyarak "Fransızca" öğrenmişti. Ansiklopedi okur, gazete okur ve bulduğu ilginç haberleri ansiklopedinin ilgili sayfasına eklerdi. Yazın evinde herkesleri misafir eder; torunlara ara ara para verir; turistleri yol kenarında bekleyip konuştururdu. Hiç tanımadığım o kadar turiste kola, su taşımışlığım vardır ki çocukluk sürecimin yaz hatıralarının büyük bir kısmını oluştururlar.
Babama gelelim. Pek konuşmayı sevmeyen bir adamdı ben büyürken. Gittikçe çenesi açılıp büyük babama benzemeye başladı. Yine tanımadığım insanları balkonda bulmaya başladım yaz aylarında. Hiç tanımadığım kişiler ile selamlaşır oldum yolda yürürken. Galiba gittikçe büyük babama benziyor diye korkuyorum. Çenesi açıldığı zaman susmayan, kulakları yavaş yavaş ağır işiten biri haline geliyor babam da.
Genetik biliminin son halkası olarak ben ise galiba aynı yolda ilerliyorum. Konuşmayı pek sevme ama çenem gitgide açılacak gibi duruyor. Aynı karaciğer problemi baba, oğul, kutsal ruh olarak bende de devam etmekte. Tam bir genetik kopya olarak üçüncü neslimizi devam ettiriyorum galiba.
İşin ucu bir önceki nesile benzemekten duyulan korku mu yoksa başka bir türlü bir duygu mu? Ne zararı var dünyanın aynı adamdan üç tanesini taşımasına? (kilo olarak ağırız da biraz)
En nihayetinde uykusunda konuşan, horlayan, sözünün eri bir adam olmak var. İyi mi kötü mü bizi tanıyanlar yanıtlasın ama bize göre kötü yanımız yoktur hiç bir zaman. çağımızın ötesinde anlaşılamayan deli sanatçıları olarak görürüz kendimizi.
ben bu deli sanatçıyı seviyorum...
YanıtlaSil