13 Eylül 2011 Salı

Ne okuduğunun farkında mısın?



Uzun süre olmuş olmasına rağmen açılan blogun kullanılmasını şimdiye dek erteleyen bir miskin ile karşı karşıyasınız.. ( tam olarak orada durmazsanız sevinirim zira önümü göremiyorum )

Bu blogda; günlük olaylardan, kendimden, etrafımdan, komşunun kızından, trafik kazalarından, tatilden, kedilerden, (şaka lan şaka o kadar bahseden adam varki kusacağım artık) gittiğim yerlerden bahsederek biraz "Selahattin Duman" biraz  "Aykut Oray" stayla ( karışıma bak .mına koyım) yazı yazan bir adam bulacaksınız. ( gerçi babamın dediğine göre adam olmam için daha 40 fırın ekmek yemem lazımmış) (o kadar yersem herhalde ismail türüt ile garfield arası bir adam olurum)

Güldürüken düşündürmek gibi bir amacım yok ama düşünmek her zaman iyidir. Güldürmek gibi bir amacım da yok desem de komiklik yapmayı severim. Düşünen insanı severim. Zeki olanı tercihimdir. Kendime yetecek kadar aklım olsun yeter mantığındayım. Mantıklı bir adam sayılırım. Lisedeyken "mantık" dersini hiç sevmemiştim.

Yazı işinde iyiyim çizi işinde "cin ali" modundayım. Yazmak dışında sıkıcı başka bir işim daha var. "Makine Mühendisi" diye bir unvanım var bu ünvandan hiç mi hiç hazetmiyorum. Bunu niye belirttim onu bile bilmiyorum. Bir gün dünya kurtulacaksa bunu bir mühendisin başaracağını düşünüyorum. (mantıklı bir adamım demiştim değil mi?)

Blog'un adından da anlaşılacağı gibi kendimin süper-kahramanıyım. İdol'üm yok. Yerinde olmak istediğim biri yok. Karşı koyulmaz bir gücüm yok. Canım isterse ağzım iyi laf yapar. Canım sıkılmışsa lanet bir adam haline gelirim. Yeni uyandığımda da lanet bir adam oluyorum. Demekki yeni uyandığımda canım sıkkın kalkıyorum yataktan. (kendimle ilgili çıkarım no:1)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder